Simitsiz Bir Dünya

Simitsiz Bir Dünya Resim

Simitsiz Bir Dünya

Fırınlarda, sokak tezgahlarında ya da seyyar satıcılarda gördüğümüz simit, belki basit bir atıştırmalık ya da kahvaltılık olarak görülebilir. Fakat tarihte bir yeri olan bu Anadolu lezzeti, sadece düşünüldüğünden daha eski zamanlara dayanmıyor, tarihi olayların izleriyle dolu birikimi de taşıyor. Belki de simit olmayan bir dünyada yaşıyor olabilirdik…


Günümüzde, her yerde karşımıza çıkan simidin tarihçesi oldukça eskilere dayandığı söylenmektedir. Kimilerine göre Kanuni Sultan Süleyman zamanında ortaya çıkmıştır, öte yandan Fatih Sultan Mehmet zamanında da bu lezzetin keşfedildiğini savunanlar vardır. İşte böyle uzun bir maziye sahip, kahvaltılarımızı süsleyen simit.


Günün her anında karşımıza çıkabilme ihtimali olan simidin, şimdiye kadar bir anda ortadan kaybolacağını hayal bile edemezdiniz herhalde. 1940’lı yılların başında da kimse simidin hayatlarından çıkıp gideceğini düşünmediği halde, 2 Dünya Savaşı’nın etkisiyle tarım alanlarında çalışan gençlerin silahlı savunmaya yönlendirilmesi nedeniyle buğday üretimi durma noktasına gelmiştir. Bu yıllarda Milli Koruma Kanunu ile simit yasağı çıkarılmış ve simit üretimi durmuştu. Artık kahvaltı masasının ucunda teker teker azalmayı bekleyen ya da deniz manzarasında keyifle yenen simit yoktu. Savaşın getirdiği kıtlık ve ekonomik buhran sadece simidi değil, onunla birlikte pastaları da vurmuştu. Alınan önlemlere rağmen, buğday kıtlığı aşılamayınca halkın aldığı ekmek bile sayıyla verilmeye başlanmıştı.


1940’lı yılların başında kıtlığı yaşamış olan halk, tekrar simide kavuşabilmek için 1942’yi bekleyecekti. Kısa da sürmüş olsa, tarihte simit üretiminin yasaklandığı yıllarda insanlar bu lezzetten uzak kalmış, yüzlerce yıl sonra üretimini durdurması gerekmişti. İyi ki de kısa süren bir uygulama olmuş ve simit sofralardakini yerini almaya devam etmiş.

0 Yorum var

Yorum Yap

Email Adresiniz görünmeyecektir.*